YÖKDİL sınavına kısa bir süre kala öğrencilerimizden YÖKDİL Kampı olarak adlandırılan kısa ve yoğun programlar açmamız yönünde talepler geliyor. Uzun süredir İngilizce sınavlara öğrenci hazırlayan bir öğretmen olarak bu yazımda YÖKDİL Kampları hakkında fikirlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
YÖKDİL Kampı Kavramı Nereden Çıktı?
Sınav hazırlık sürecinin kamp kelimesiyle özdeşleşmesi 90’larda başladı. O dönemde bazı dersaneler üniversite sınavlarına kısa bir süre kala öğrencileri kendi binalarında toplayıp belli bir süre yoğun çalışma programları uyguluyordu ve bundan çok verim alıyorlarmış gibi bir genel algı oluşturmayı başarmışlardı. Ancak ben kampa alınan bir öğrencinin alınmayan bir öğrenciden daha başarılı ya da başarısız olduğunu gösteren bir çalışmaya rastlamadım.
YÖKDİL Kampı Neden Popüler Oldu?
İngilizce sınavlara hazırlanan adaylar genelde bu iş için çok fazla zaman harcamak istemiyorlar. Bu yüzden işin bilimsel tarafını göz ardı ederek kısa sürede istedikleri sonucu alabileceklerini umdukları eğitimlere yöneliyorlar. İkinci sebep ise piyasada (burada piyasa kelimesini bilerek kullandım) YÖKDİL sınavı zaten İngilizce bilgisi ölçmüyor ve bu sınavdan anlamlı bir skor almak için bazı teknikleri bilmek yeterli gibi yanlış bir algı var. Dolayısıyla öğrenciler madem bu sınavın basit birtakım teknikleri var sınava kısa bir süre kala çalışsam yeter diye düşünüyorlar. Sonuç olarak talep YÖKDİL hazırlık sürecinin kısa ve yoğun olması yönünde. Peki arz talebe uymalı mı yoksa talebi yönlendirmeli mi? Bana sorarsanız belli sektörlerde talebe kesinlikle kulak vermelisiniz. Ancak eğitim, sağlık vb sektörlerde arzın yani bizim durumumuzda eğitmenlerin adayları doğru bilinçlendirmesi çok kritik önem taşımaktadır. Siz üniversiteyi 2 senede bitirmek istediğiniz için üniversiteler programlarını buna göre mi dizayn etmeli? Ya da size bir hafta istirahat veren bir doktorla iki gün için pazarlığa oturmanız ne kadar mantıklı?
Daha Bilimsel Bir Yaklaşım Şart
YÖKDİL sadece üniversite mezunlarının girdiği bir sınav. İlginç bir şekilde adaylar bilimsel çalışmalarını daha üst seviyede sürdürebilmek için girmek zorunda oldukları bir sınava bilimsel olmayan metotlarla hazırlanma konusunda daha istekliler. Buna ek olarak, eğitim kurumları da talebe yönelik YÖKDİL Kampı programları açarak insanlara başarı vadediyorlar. 21 senelik bir İngilizce öğretmeni olarak YÖKDİL kamplarının herhangi bir bilimsel tabana dayanmadığını net olarak söyleyebilirim.
Peki YÖKDİL Kampları Hiç mi Faydalı Olmaz?
Hiç faydası olmaz diyemem. Ancak beklediğiniz faydayı görmeniz hemen hemen olanaksızdır. Bununla birlikte siz benzeri bir eğitim almış ve çok fayda görmüş olabilirsiniz. Bu bilimsel olan gerçeği değiştirmeyecektir. Sizde işe yaraması genel olarak işe yarayacağı anlamına gelmeyecektir. Kısa süreli ve yoğun eğitimler ancak çok zorunlu hallerde ve belli seviyede öğrencilerde işe yarayabilir. YÖKDİL’e girmiş ve 50 almış bir öğrenci kısa bir eğitim ile skorunu 55’e çıkarabilir. Ancak A2 seviyede İngilizce bilen ve daha önce YÖKDİL’e girmemiş bir adayın bu tür eğitimlere katılması tamamen zaman kaybıdır.
YÖKDİL Kamplarına Hangi Durumlarda Katılınmalıdır?
Eğer yakın bir zaman önce YÖKDİL’e girdiyseniz ve 5 puan civarı bir artış hedefliyorsanız bu eğitimlerden fayda görebilirsiniz. İkinci bir durum ise halihazırda İngilizce seviyesi B2+ (upper intermediate) olan ancak sınav tecrübesi olmayan adaylar için geçerlidir. Bu adaylar kısa süre içinde sınav tecrübesi kazanarak istedikleri skoru alabilirler. Ancak eğer 40 puan ve altı almışsanız, daha önce sınava girmemişseniz ya da İngilizce seviyeniz B2+’dan aşağıdaysa bu tür eğitimler size faydalı olmayacaktır.
Sonuç
YÖKDİL’e hazırlanmak için kısa ve yoğun programlar yerine uzun süreli programları tercih etmelisiniz. Kamp programları genelde karışık İngilizce seviyeli gruplardır ve İngilizce seviyesi yüksek olan öğrencilerin aktif olup diğerlerinin sadece dinlediği ve çoğu zaman hiçbir şey anlamadığı eğitimlerdir. Yukarıda saydığım özel durumlar haricinde bu türden eğitimlerin faydası göz ardı edilebilecek kadar sınırlıdır. Büyük beklentilerle bu eğitimlere katılan adaylar istedikleri skoru alamadıklarında özgüven kaybı yaşadıkları için bazen faydadan çok zarar görebilmektedirler. İngilizce öğrenmenin ve YÖKDİL’e hazırlanmanın optimum bir süresi vardır ve bu süre bilimsel olarak çok nettir. Bu süreyi kısaltmaya çalışmak, hızlandırmak, yoğunlaştırmak ancak eğitim içeriğini kaldırabilecek seviyede İngilizce bilen adaylar için bir yere kadar mümkündür. Gerisi şu an için bilime aykırıdır. Karar sizin.